‘Rastlantı belirlenebilir..Ve çok güzel ‘ Rastlantı' da olur..İnsan asla belirlediğini bilmez..'

ANEK 2.
‘Dünyanın ve yaşamın zorunluluklarını istememek ile yerine getirmemek arasında ancak onları yerine getirirse sahip olabileceklerini isteme –ve zorunlulaştırma- işte budur psikoloji..- ve daha ağır psikoloji..Her durumda insanı geren, içine çeken, o akıl almaz ve koşullardan meydana gelen mecburiyetleri istememek..Ancak yerine getirse istediklerine sahip olabilecek.. O istemediklerini yerine getirirse, o diğer istediklerine sahip olabileceği bir dengede..Ne dememeli ki buna?
Peki Çözüm mü?’ —Burada insan yazgısına bir hayal gelir ve ister o hayalini gerçekleştirmek..Üstesinden gelmek..Her şeyin.! Yaşantının ve dünya zorunluluklarının üstesinden gelebilmek, hayalini gerçekleştirmek..! ‘ Gerçekleşen hayal ile tüm zorunlulukları ve çıkmazları gölgelemek.. Katlanabilmek.! Dayanabilmek.! Alışabilmek...Nasıl olduğunun bile farkında olmadan.. En tuhaf ve en sıradan bir hayat..En sıradan ve en tuhaf bir hayat.. İçerisinde…
Yaşamak.. Yaşamak.. Yaşamak..
Başka ne isterdi ki insan? Yaşamak…’

ANEK 1.
-Duygular sosyal hızda değişkenlik gösteriyor ve uyandığınızda kendi rutin düşünmelerinizi bulamıyor, -önceden depresyon bir dönemlikti,şimdi ise genel alışkın yaşantı halinin kendisi-, her günün sabahı--
sahip olduğunuz bakış açısıyla yaşantınıza bakmanız güçleşiyor ..…Güçleşti.!
Kendi sahip olduğunuz bakış açınız..! –O sabit duruşunuz.!- -Sürekli değişkenlikte-
Ah..Kendi ‘ görmeniz’ ‘ görebilmeleriniz’ ve bununla durum ve konuları hayatınızı, yorumlamalarınız ‘bilemediğiniz’ bir düzende, bir başka düzensizlikte devam etmeye başladı…Ediyor..
Sürekli içinizde, bir değişim içinde, bir değişim yaratma düşüncesinde ama her şeyin aynılığında devam eden bir düzende ve değişmezlikte..---Bu hep böyle değil miydi? Varoluştan beri?-
Üzgünüm..
Sosyal medyayla fazla ilgileniyorsunuz…
Sosyal medya biraz fazla ve hızlı geldi..
Tam kavranmadan, kavranmış halde geçinimlerde.. Tıpkı ülkede tüm diğer her şey de olduğu gibi.. ‘Bilmiyorken biliyor halinde..’ Eksik,yarım,yanlış ve duyumlu bilgiler süzgecinden sahip olunanlar ile tam bir bilirlilik ve eylem içinde işleyen cansız bedenler.!Düşünmeksizin…Daha kötüsü, düşünememeksizin…

ANEK 3.

Metrobüste gördüğüm, üzerinde çekici kıyafetleri ve simetrik mimikleri olan o pislik herif ‘yüzünden’ oldu bu.! Çocukken giymeyi hayal ettiğim kıyafetlere benzer bir kıyafet vardı üzerinde.
Bir an çocukken hayal ettiğim anı hayal ettim.! Lanet.! Bu duyguyu daha önce hiç yaşamamıştım.!
Küçük çekmeceden Mecidiyeköye kadar kendi bilinçaltıma indim resmen; metrobüs kapısının açılıp kapanmasını sarkaç, next station sesini de parmak şaklatması olarak kullandım.! İnsan hiç çocukken hayal kurduğu anın hayalini kurup oradaki hayaline bakıp, değiştirmeye çalışır mı ? Kendime daha iyi bir gelecek vermek istedim sadece..Ve bilinçaltımda o pislik heriften kurtulmak..!